ENDOTOKSİNLER VE KANATLILAR ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİ

Broyler yetiştiriciliğinde sürecin her adımında bulunabilen endotoksinler, bağışıklık sistemini ve performansı bozabilecek gerçek bir tehdit oluştururlar. Ancak çok stratejili bir (miko) toksin risk yönetimi hem endotoksinlere hem de mikotoksinlere karşı hayvanları koyulabilir.

Endotoksinler, bakteriyel hücre duvarlarından dökülerek veya bakteriyel lizis yoluyla salınan tüm Gram-negatif bakterilerin (ör. E. coli, Salmonella, Shigella, Pseudomonas) hücre dış zarının bir parçasıdır. Yapıları nedeniyle lipopolisakkaritler (LPS) olarak da adlandırılan bu toksinler, bir lipit ve bir polisakkaritten oluşurlar (Şekil 1). Hava, toz, yiyecek, su ve dışkı gibi birçok doğal endotoksin kaynağı olsa da, ana kaynak gastrointestinal sistemdir.

 

Şekil 1. Gram-negatif bakteriyel endotoksin (lipopolisakkarit, LPS).

Endotoksin kontaminasyonu- neden önemsemeliyiz?

Kümes hayvanları yaşamları boyunca lipopolisakkaritlere maruz kalırlar. Sağlıklı hayvanlarda bağırsak, cilt veya akciğer gibi diğer epiteller, lipopolisakkaritlerin kan dolaşımına geçişini önleyen etkili bir bariyer görevi görürler. Bununla birlikte, endotoksinler güçlü bağışıklık yanıtı ortaya çıkararak, tavukların bağışıklık sistemlerini zayıflatabilir ve performansı düşürebilirler. Şiddetle telaffuz edilen bağışıklık yanıtı septik şoka yol açabilir.

Son araştırmalar, ortamdaki toz yoluyla lipopolisakkaritlere maruz kalan tavukların bağışıklık tepkisinin bozulduğunu ve patojenik durumlara karşı direncinin azaldığını göstermektedir. Bu nedenlerden dolayı daha iyi hayvan sağlığı ve performansı için endotoksin maruziyetine daha fazla dikkat etmek çok önemlidir.

Sürü maruziyeti

Son yıllarda, bariyer fonksiyonunu bozabilecek ve / veya lipopolisakkaritlere maruziyeti artırabilecek beslenme, çevresel ve sosyal faktörler hakkında yeni endişeler ortaya çıkmıştır. Bu tür bir maruziyet, sonuçta kümes hayvanı üretimini etkileyen klinik veya sub-klinik bulgularla sonuçlanabilir. Septik şok sıklıkla lipopolisakkaritler üreten patojenik Gram-negatif bakterilerin enfeksiyonu ile ilişkilidir.

Bununla birlikte, kandaki lipopolisakkaritlerin varlığı, bağırsak mikroflorası ile ilgili sorunların yanı sıra metabolik veya bağırsak bariyeri sorunlarından da kaynaklanabilir. Faktörlerin çoğunun hayvandan hayvana değiştiği göz önüne alındığında, bir bütün olarak faktörlerin bir kombinasyonu bir sürü içinde farklı etkilere neden olacaktır.

Diyet değişiklikleri de önemli  bir rol oynamaktadır. Örneğin, hayvanları mısır bazlı bir diyetten çavdar-buğday-arpa diyetine taşımanın, inflamatuar belirteçlerle birlikte kan serumundaki lipopolisakkarit seviyelerini artırdığı gösterilmiştir.

Diğer faktörler de endotoksin ile ilişkili problemleri önemli ölçüde artırabilirler. Örneğin, yaz aylarında kümeslerdeki yüksek sıcaklıklar ısı stresi yaratabilir. Diğer hayvan türlerinde, iç vücut ısısındaki 1-2 ° C’lik bir artışın, bağırsak sıkı bağlantı noktası proteinlerinin etkilenmesine neden olduğu, böylece bağırsak geçirgenliğinin artarak lipopolisakkaritlerin kan akışına girmesine izin verdiği iyi bilinmektedir. Aynı mekanizmanın kümes hayvanları için de geçerli olup olmadığı araştırılmaktadır.

Bazı ülkelerde antibiyotiklerin terapotik kullanımı sadece antibiyotik direnci konusunda değil, aynı zamanda bağırsak mikroflorasındaki değişim ve Gram-negatif bakterilerin yokedilmesi sonucunda  lipopolisakkaritlerin olası salımı hakkında kaygı uyandırmaktadır.

Ek olarak, deoksinivalenol gibi mikotoksinlerin de bağırsak bariyerini bozduğu çok iyi bilinmektedir. Lipopolisakkarite maruz kalmayla ilgili çok sayıda faktör, hayvanlar üzerindeki farklı etkinin açıklanmasına yardımcı olur.

Kanatlılarda LPS’nin azaltılması

Çok bileşenli bir mikotoksin deaktivatörünün (Mycofix®), yüksek patojen basıncı olan bir ortamda doğal olarak mikotoksinlerle kontamine olmuş broyler performansı ve sağlık durumu üzerindeki etkisini araştırmak amacıyla bir çalışma gerçekleştirildi (E. coli).

Bu saha çalışması 600.000’den fazla 1 günlük broyler (Ross veya Hubbard) üzerinde yapıldı. Hayvanlar üç farklı çiftliğe tahsis edildi. Her çiftlikte aynı anda iki kümes karşılaştırıldı (Mycofix®’e karşı kontrol grubu). Her üretim döngüsünde broylerler 35 günlüğe kadar tutuldu. Yem, deoksinivalenol (200 ppb), fumonisinler (470 ppb) ve zearalenon (75 ppb) gibi B-trikosentezlerden oluşan bir mikotoksin karışımını içeriyordu.

Şekil 2. Taşlıktaki endotoksin içeriği

Performans parametrelerinin yanı sıra, endotoksin yükünün araştırılması için bağırsak içeriği örnekleri alındı. Şekil 2, denemenin sonunda piliçlerin mide içeriğindeki endotoksin konsantrasyonu sonuçlarını göstermektedir.

Sonuç

Çok bileşenli bir mikotoksin deaktivatörünün eklenmesinin, #E. coli baskısı ile beraber seyreden düşük seviyedeki #mikotoksin zorluğuna karşı etkili olduğu kanıtlanmıştır. Etlik piliçlerin genel performansı artırılmış; bağırsaktaki #endotoksin yükü ve E. coli’nin olumsuz etkileri azalmıştır. Bu sonuçlar, piliçlerin sağlığını korumak ve performansı artırmak için endotoksinlerin etkilerine karşı mücdelenin önemini pekiştirmektedir.

shipping icon
Ücretsiz Kargo

Tüm Siparişlerde Ücretsiz Kargo

shipping icon
Para İadesi

Geri Ödeme Süresi 7 Günün Altında

shipping icon
Üye İndirimi

24 saat çevrimiçi destek

shipping icon
7/24 Çevrimiçi Destek

Aklınıza takılan bir soru mu var?